28 Aralık 2012 Cuma

Hamilelik bir hastalık değildir...

Cafeyi açtığımızdan beri beynimin en dip köşesinde ara ara gün ışığına çıkmaya çalışan bir soru vardı. Hamile kalırsam bu kadar yemeğin içinde ne yapacağım?!! Bunun nedeni küçüklüğümden beri hassas bir mideye sahip olmamdı. Araba tutar, koku bozar, yanımda biri kussa ben de kusarım, gözüm yaşarır vs. Hamile olduğumu öğrendiğim ilk hafta yaşadığım iki mide bulantısı da moralimi çok bozmuştu. Patates haşlarken ve yumurta yerken çıkarmıştım. O hafta sonu böyle olursa ben çalışamam deyip durmuş, çok üzülmüştüm. Meğer tüm o çıkarmalar o ara etrafta dolaşan basit bir virüsten kaynaklanmış. O haftadan doğum yaptığım haftaya kadar sabah 7 akşam 7 cafemin başındaydım. Hem de ne başında olma... Karnımın büyümesi bile dolapların altına eğilip tencereleri tavaları almama, siparişin en yoğun saatlerinde oradan oraya koşturmama engel değildi. Müşterilerim son zamanlarıma doğru Neyir farkında mısın burada doğuracaksın diyorlardı, olsun beraber gideriz hastaneye diye cevap veriyordum. Şimdi düşünüyorum da iyiki öyle yapmışım, çok rahat çok da keyifli geçirdim. Yine olsa yine aynısını yaparım. 
Böyle rahat hamilelikte doktorun da rahat olması çok önemli bence. Benim doktoruma 7 aylık hamileyken utana sıkıla ya biz 3 günlüğüne tatile gitmeyi düşünüyoruz demiştim. Nereye nasıl diye sormadan istersen Çin'e git demişti. Yasemin hanım arabayla gideceğiz dediğimde ise araba, uçak neyle gidiyorsan git demişti. 
Ey hamileler, hamile kalmayı düşünenler.. Hamilelikten korkmayın, çünkü o bir hastalık değil. Elde olmayan durumlar tabiki olabilir ama bence yine de hayatımızın en keyifli dönemlerinden biri. Tadını çıkarın!

Hiç yorum yok: