23 Temmuz 2011 Cumartesi

28lik Merve, 15lik Pasha...

Herşey 1996 yılının ekim ya da kasım ayında başladı. Sınıfta oturma planı yapılıyordu, aslında o zamana kadar pek sohbetimiz yoktu ama nasıl olduysa yanyana oturuverdik. O günden sonra da tüm okul hayatımız boyunca hiç ayrı oturmadık. Şimdi düşünüyorum da o gün onun yanına oturmakla hayatımdaki en doğru kararlardan birini vermişim. Deli doluluğu, sıcaklığı, canımız sıkılınca tek eksiğimiz mojitomuzdaki nanemiz olsun deyişiyle ve en önemlisi kocaman kalbiyle 15 seneyi devirmişiz pashamla. Öyle böyle değil çok severim ben onu, bilirim o da beni aynı şekilde sever. Hep bir güven, hep bir uyum son 5 senedir de hep bir özlem içinde bizim dostluğumuz. Ben İstanbul'da, o Ankara'da birbirimizin yolunu gözleriz. Yıllar önce doğumgünümde bana çok güzel bir kart yazmıştı. "Herkesin tanıması gerek seni ama herkes benim kadar şanslı değil" diye... Okurken gözlerim dolmuştu, ben de ne kadar şanslıyım demiştim.
Dün onun aramıza katılışının, bizim Merve'miz oluşunun 28inci yıldönümüydü. Beraber değildik ama yine kalplerimiz bir aradaydı. Sana çok yakışan gülüşün, kahkahan hiç eksik olmasın, hep çok sevil, çok mutlu ol...

Not: Aşağıdaki fotoğraflar da harika gezimizin anıları... 2009 yılında birgün konuşurken ya bi yerlere mi gitsek diyip, turlara bakmış ve bir hafta içinde kendimizi Prag yollarında bulmuştuk.
Neyir

Merve


Hiç yorum yok: