11 Ağustos 2011 Perşembe

Masal saati...

Lütfen gözleriniz kapalı dinleyin :)
Dışarda ince ince ama şiddetli bir yağmur var, huzur veren aynı zamanda hafif de ürperten. Hani üstünüzde sıcak tutan bir hırkanız olsa saatlerce yürüyebileceğiniz cinsten. Üşümeniz biraz artınca sığınacak bir yer aradınız, sıcak birşeyler içmek için. Derken bir cafeye denk geldiniz. İçeri girdiniz, fonda nefis yumuşacık şarkılar, sıcacık bir ortam, cafenin tam ortasında parfüm sıkılmış bir Pembe Panter (Islanmasın dışarda diye, içeri aldım.) Heh işte orası bizim cafemiz, hadi gelin çayınız hazır.

3 yorum:

gianfranco dedi ki...

tutmayın beni :)

lamore del calcio dedi ki...

gelinyolu'nun bloğundan buldum sizi, kurabiyelerin kokusunu takip ettim ve geldim.

neredeydi cafeniz? :)

gelinyolu dedi ki...

aaa lamore del calcio da burdaymış, yakaladım :))