2 Haziran 2011 Perşembe

Yepyeni bir iş yepyeni bir hayat...

Oldum olası misafir ağırlamaya bayılırım. Evimiz hep kalabalık olsun, hep neşeli seslerle dolu olsun, masa hiç toplanmadan saatlerce yemek yensin isterim. Yemek hazırlarken hem görüntü hem lezzet açısından yaratıcılığımı ön plana çıkararak yeni şeyler denemekten asla korkmam. Farklı malzemeleri bir arada kullanmaktan, geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar yapmaktan büyük keyif alırım. Artık bu hevesim içinden çıkılamaz bir hale gelince eşimle çareyi cafe açmakta bulduk. Şimdi her gün onlarca misafir ağırlıyoruz, hepsinin tabağını özenle düzenliyor, keyifle sunuyoruz. Tam bir aile cafesi... Mutfakta sürekli bir telaş, koşturmaca var. Misafirlerimiz memnun olsun, mutlu ayrılsınlar diye... Yemekler anne eli değmiş gibi değil, tamamen anne elinden çıkma... Ayrıntılar pek yakında...



Hiç yorum yok: